Skip links

Robotların 4 Evresi

Otonom Robotlar

Robotlar 1940’ların hemen başında dilimize, hemen 20 yıl sonrasında ise dünyamıza girdi. Bilim kurgu ürünleri ve medyanın etkisinde büyük beklentiler yaratan bu sözcük ve makineler bekleneni veremedi ve büyük bir hayal kırıklığı yarattı. Ancak 1970’li yıllarda endüstride paketleme, taşıma, punta kaynak işleri gibi işlerde aldığı görevlerde çok başarılı oldu. O günden bugüne, robotların, fiziksel yetenekleri arttırılmaya çalışılırken enerji ihtiyacı azaltılmaya çalışıyor. Bu şekilde ilk evrenin, robot anatomisinin değişimiyle gerçekleştiğini söylemek hiç de yanlış olmaz.

 

Sezgisel Robotlar

Günümüzde robotların çalışma alanlarının içerisine insanların rahatça girebildiği, insanlar ile iş birliği yapan “işbirlikçi” (Collobrative) robotlar geliştirildi. Yine buna paralel olarak, robotlar ile hemen herkesin iletişim kurabileceği kullanıcı dostu yazılımlar geliştiriliyor ve robotların herkes tarafından kullanılması sağlanıyor. Bu sayede robotlar, sadece endüstride “robotlarda uzman” insanlar tarafından kullanılan yardımcılar olmaktan çok, “alanında uzman” olan insanlar tarafından kullanılan bir ortak olarak anılmaya başladı.. Kamusal alanda yardımcı robotlar, evde yardımcı robotlar ve klinik uygulamalarda asistan robotlar hala kulağa bilim kurgu gibi gelse de, artık bir gerçek.

 

Mobil Robotlar

Yapay zeka ve makine öğrenmesi algoritmalarıyla, makinelerin farklı mekanları algılaması ve çevresini tanıması mümkün hale geliyor. Üstelik internet ile hem birbirlerine, hem de çevresel aygıtlara kolaylıkla ulaşıp görevlerini hızlı bir şekilde gerçekleştirebilir, yine internet yoluyla yeni görevler edinebilirler. Çok yakın bir gelecekte robotların bağlarından kurtulup çevremizde gezinip, işlerine gelip gittiğini hayal etmek zor değil. Belki kargolarımızı onlar getirecekler, belki de pilotlarımız ve makinistlerimiz onlar olacak.

 

Bilinçli Robotlar

Robotların geleceğinin yapay zeka ile şekilleneceğini hepimiz tahmin ediyoruz. Yapay zeka, insan beyninde olduğu gibi çevreden gelen rastgele verileri amaca uygun değerlendirip, içerisindeki örüntüyü keşfedebilen ve bunu bilgi olarak kullanan matematiksel bir beyin modelidir. İnternet sayesinde artık çok fazla veri üretebiliyoruz. Robotlar bu veriler ile birçok şey öğrenebilecek ve öğrendikleriyle strateji geliştirip kararlar alabilecekler. 1960’larda beklentilere karşılamayan ve hayal kırıklığı yaratan robotlar artık beklentilerin de ötesinde bir geleceği işaret ediyor.